Türkiye - Küçük Asya

1. HRİSTİYANLIĞIN KÖKLERİNİN YATTIĞI YER

    Tarih boyunca bu topraklar, üç büyük tek tanrılı dinin kesişim noktası olmuştur. Hristiyanlığın kaynağı İsrail olsa da, bu din Küçük Asya'da (yani bugünkü Türkiye'de) kök salmıştır. Anadolu'nun coğrafyası ve tarihi, bu yeni dini kucaklamıştır. İncil'i okuduğunuzda - Elçilerin İşleri, Galatyalılar'a Mektup ya da Yuhanna'nın Vahiy kitabı - adım adım Küçük Asya'da bir yolculuğa çıkarsınız. Bu nedenle, bu topraklara yapılacak bir seyahat, hem maddi hem de manevi anlamda bir hac yolculuğuna dönüşür. Türkiye'deki birçok tarihi mekan, sadece eski kültürlerin izlerini taşımakla kalmaz. Küçük Asya'nın bu yerleri, erken Hristiyanlığın gelişiminde ve yayılmasında merkezi bir rol oynamıştır.

    Antakya'da (Antiochia), İncil'in takipçileri ilk kez "Hristiyan" olarak adlandırıldı. Küçük Asya'nın batısındaki Efes, Havari Pavlus'un faaliyetlerinin merkeziydi. Çanakkale Boğazı'ndaki Troas'ta, Pavlus'a Yunanistan'a gitme çağrısı ulaştı. Pavlus ve yoldaşları, üç misyonerlik seyahati boyunca İç Anadolu'yu dolaştı ve Galatyalılar'a Mektup, Pavlus'un bu bölgedeki cemaatlerle olan bağının canlı bir tanığıdır.

    Yuhanna'nın Vahiy kitabındaki yedi kiliseye gönderilen mektupların alıcıları da Küçük Asya'nın batısındaki cemaatlerdi. Kilisenin öğretileri ve Hristiyanların yaşamı hakkında, erken Hristiyanlık döneminde konsillerde tartışıldı. Yedi ekümenik konsil, Küçük Asya'da gerçekleşti. Doğu ve Batı kiliselerinin ayrılması, eski Konstantinopolis'te (İstanbul) tamamlandı. Koloseliler'e Mektup ve Filimon'a Mektup, Hristiyanlığın başlangıç dönemine ışık tutar. Ayrıca, Aziz Nikolaos (Noel Baba) 4. yüzyılda burada doğdu, tıpkı Pavlus'un Tarsus'ta doğduğu gibi.

    Küçük Asya, yani bugünkü Türkiye, son derece İncil'e ve teolojiye dayalı bir ülkedir.

    Neden Türkiye'ye seyahat etmelisiniz? Çünkü burada dinin kökenleri hakkında daha fazla şey öğrenebilir ve o dönemde tek tanrılı bir inanca sahip olmanın ne kadar zor olduğunu hissedebilirsiniz. Birbirimize el uzatıp, Hristiyanlığın ilk hac yerlerine yolculuk etmeliyiz. Hristiyan köklerini öğrenmek ve genç kilisenin karşılaştığı mücadeleleri anlamak için Türkiye'yi ziyaret etmek için birçok neden var. Yeni Ahit sık sık "Yunanlılar"dan bahseder. Bazen bu terim, Yahudi olmayanlar veya "putperestler" anlamına gelir, bazen de Roma topraklarında yaşayan Yunanca konuşan insanları ifade eder. Yeni Ahit'teki hikayelerin çoğu, bugünkü Yunanistan'da değil, Türkiye'nin bulunduğu Küçük Asya'da geçer. Sadece birkaç hikaye, örneğin Korintliler'e Mektup, bugünkü Yunanistan'daki cemaatlere atıfta bulunur. Her halükarda, Yeni Ahit'te Pavlus'un uğrak yerleri de dahil olmak üzere, bugünkü Türkiye sınırları içinde 35 coğrafi isimle karşılaşırız: 12 bölge ve 23 şehir. Bu açıdan, sadece Filistin daha "İncil'e uygun" sayılabilir.

    Büyüleyici manzaralar eşliğinde, harabe haline gelmiş şehirlere ulaşacaksınız. Bu şehirler, tarihi hikayeleri dinlediğimizde yeniden hayat bulur. Dünya, din, kültür ve sanat tarihine doğru bir yolculuk. Bu yolculukta, Büyük İskender, Hannibal, Pavlus, Friedrich Barbarossa ve daha birçok tarihi figürün izlerine rastlayacaksınız. Ayrıca, Yunan ve Roma kültürünün zengin mirası da bu topraklarda bize eşlik eder. Üç büyük tek tanrılı din de burada buluşur.

    Son olarak, bugünün Türkiyesi de ziyaretçilere birçok şey sunar: muhteşem manzaralar, 38 farklı yüksek medeniyetin kalıntıları, harika kıyılar, renkli pazarlar ve en önemlisi, geleneksel misafirperver halk.


Bize WhatsApp'ten ulaşabilirsiniz!